Asch'in İzlenim Modeli « Modeller
İzlenimlerin oluşumu konusunda Asch tarafından öne sürülen bu model (configural model) geştaltçı teoriye dayanan bir modeldir. Buna göre, bir kişi hakkındaki izlenimimiz, bu kişinin algıladığımız ve bir bütün içinde örgütlediğimiz Özelliklerine bağlıdır. İzlenimi oluşturan şey, tek tek özellikler değil, bunların birlikte organizasyonudur. Asch'e göre bütün içinde bir öğenin değiştirilmesi, genel izlenimi etkilemektedir. Ancak tüm öğeler aynı nitelikte değildir. Merkezi öğeler, deneklerin izlenimlerini yönlendiren öğelerdir ve bunlar, diğer özelliklere yüklenen anlamı etkilerler. Örneğin 'müca... Devamı »»»
Asgari Grup Modeli « Modeller
Tajfel'in sosyal kimlik teorisine (1971, 1978) temel oluşturan deneysel çalışmalarında kullandığı deneysel desene gönderen asgari grup paradigması (minimal group paradigm) ya da modeli, deneysel ortamda, sosyal kategorizasyonun tek bağımsız değişken olduğu durumu ifade etmektedir. Bu deney deseninde, gruplar arası ayrımcılıkta etkili olabilecek tüm diğer değişkenlerin elendiği var sayılmakta ve salt 'biz' ve 'onlar' şeklinde (veya 'X'i sevenler' ve 'Y'yi sevenler') oluşan iki grubun varlığının, yani asgari düzeyde bir kategorilendirmenin ayrımcı tutum ve davranışlara yol açıp açamayacağı incel... Devamı »»»
Benlik Modelleri « Modeller
Benlik modelleri, araştırmalar için oluşturulan benliğin işleyiş modelleridir. Bu modellerden biri, benliği şema olarak kavramlaştıran modeldir: Bu, 'şema olarak benlik' modelidir. Bu model, bellekte depolanan kavramları temsil modeli olarak tanımlanan şema kavramını (kavramların yapılanmış bir bütünü), benlik anlayışına taşımaktadır. Benlik şemaları, benliğe ilişkin sosyal enformasyonların işlenişini yönlendiren ve düzenleyen ve geçmiş yaşantılardan kaynaklanan bilgi genellemeleridir (Markus, 1977); benlik şemalarında, spesifik bilişsel temsillerin yanı sıra, bazı kategorizasyonların sürekli... Devamı »»»
Blake Liderlik Modeli « Modeller
Blake ve Mouton'un (1964, 1978) Yönetsel Izgara Yaklaşımı da denen (Managerial Grid Theory) liderlik modelleri, liderlikte hem işe yönelik olma, hem de kişiye yönelik olma boyutlarına Önem veren bir liderlik yaklaşımıdır. Bu modelde söz konusu iki boyut, dokuz basamak ya da dereceye ayrılmış ve birbirine dik iki eksen üstünde gösterilmiştir. Azdan çoğa giden düzende, dikey çizgi insan öğesine ilgiyi, yatay çizgi İse üretime ilgiyi ifade etmektedir. Boyutların farklı basamaklarının birbiriyle kesişmesi, farklı liderlik tiplerini ortaya çıkarmaktadır. Ancak yazarlar, sadece eksenlerin uçları v... Devamı »»»
Bürokratik Düşünce Modeli « Modeller
Billig (1989) tarafından ortaya atılan bu kavram, kategorizasyonu, bireylerin dış dünyanın karma-şıklığıyla başa çıkmak için izledikleri zorunlu bir yol olarak kavramsallaştıran sosyal psikologların çizdiği insan portresine işaret etmektedir. Kategorizasyonda, çeşitli kişi, olay veya nesneler, özgül yanları dikkate alınmaksızın kategoriler halinde toplanmakta ve böylece orijinal olan şeyler tanıdık hale getirilerek güven verici aşina kategorilere kapatılmakta ve bir bakıma evcilleştirilmektedir. Billig'e göre buradaki (kategorilendiren) insanın imgesi, bir bürokrat imgesidir. Bürokratik sist... Devamı »»»
Davranışsal Doğrulama Modeli « Modeller
Kendini gerçekleştiren kehanet olguları, genellikle algılayan ile hedeften oluşan iki taraf arasında bir etkileşime dayanırlar. Ancak bu olgu, bazen, iki taraf arası etkileşim olmadan da gerçekleşebilmektedir. Örneğin astrolojiye inanan ve o günün 'uğurlu' bir gün olacağına inanan biri, piyango bileti alabilir, loto oynayabilir ve böylece, 'oynamadığı' günlere kıyasla kazanma şansını artırır. Eğer kazanırsa, astrolojinin olayları öngörmeyi sağladığı yönündeki inancı doğrulanmış olur. Buradaki, algılayanın beklentilerinin hedef kişi olmaksızın davranışsal olarak doğrulanması olgusuna (behavio... Devamı »»»
Fiedler Liderlik Modeli « Modeller
Fiedler (1961) tarafından geliştirilen bu model, liderin kişilik özelliklerini öne çıkaran etkileşimsel bir liderlik anlayışıdır. Model, liderin diğerlerini algılayış tarzını esas almaktadır. Fiedler'in araştırmalarına göre, çeşitli liderler, birlikte çalışmaktan hoşlandıkları ve hoşlanmadıkları kişileri tanımlama bakımından birbirinden farklılaşmaktadır. Bu iki grubu kişilik özellikleri bakımından birbirine az çok benzer olarak algılayan liderler, 'zıtları benzer algılama' (ZAB) düzeyleri yüksek liderlerdir; bunlar, çalışmaktan hoşlanmadıkları kişileri de olumlu bir şekilde tanımlayabilir ve... Devamı »»»
Hersey Liderlik Modeli « Modeller
Hersey ve Blanchard Modeli (1977), liderliği 'iş davranışları' ve 'ilişki davranışları' adını verdikleri iki boyutta ele alan durumsal bir liderlik yaklaşımıdır. Hersey ve Blanchard, pratikte liderlik tiplerinin ne ölçüde etkili olduklarını ayırdetmek üzere, 'olgunluk düzeyi' dedikleri çok boyutlu bir değişken öne sürmektedirler. Olgunluk düzeyi, astların 'yüksek, fakat gerçekleştirilebilir hedefler seçme kapasitesi, sorumluluklar üstlenme isteği ve kapasitesi, eğitim ve deneyim düzeyi' olarak tanımlanmaktadır. Bu modele göre, lider, astların durumuna göre iş veya ilişki boyutuna önem veren ... Devamı »»»
İki Süreçli İzlenim « Modeller
İzlenimlerin oluşum sürecini bir takım etaplar halinde ele alan ve Brewer tarafından önerilen bir modeldir. Bu modele göre, izlenim oluşumunun etapları birbirinden farklı bilişsel işlemlere tekabül ederler ve zincir halinde birbirine eklenirler, yani bir etap bitmeden diğerine geçilemez. Sürecin devamlılığı ve bilgi işlem stratejileri, algılayan ya da gözlemci kişinin motivasyonlarına bağlıdır. 1. etap, tanıma etabıdır. Burada gözlemci, hedef kişiyi, cinsiyet, yaş, deri rengi gibi çeşitli boyutlarda otomatik olarak yerleştirir. Gözlemci hedefi, kendi amaçları veya ihtiyaçları bakımından yara... Devamı »»»
Süreçsel Süreklilik Modeli « Modeller
İzlenim oluşumuyla sonuçlanan süreçleri betimlemeyi amaçlayan bir modeldir (Fiske ve Pavelchack, 1986; Fiske ve Neuberg, 1990). Bu modele göre birey, diğeri hakkındaki izlenimini, çeşitli süreçleri izleyerek oluşturur. Bu süreçler, hedef kişinin özel nitelikleri (davranışlar, sözler, vücut pozisyonları, vb.) üstünde odaklaşma derecelerine göre birbirinden ayrılırlar. Bu süreçleri tanımlamak, onları, kişinin özel niteliklerine atfettiğimiz önemi ve onları kullanış düzeyimizi gösteren bir continuum üstünde yerleştirmek demektir. Çizginin bir ucunda, kategorilere dayalı süreçler bulunur ve bunla... Devamı »»»
Jones ve Davis Atıf Modeli « Modeller
Jones ve Davis (1965), Heider'in perspektifinde, 'uyuşan çıkarımlar teorisi' de (theory of correspondent inference) denilen ilk atıf modelini ortaya koymuşlardır. Jones ve Nisbet'e göre temel sorun, bir bireyin diğerinin kişilik özelliklerine atıf yapmak üzere, görünen davranışlarından hareketle, onun niyetlerini nasıl kestirdiğinin ortaya konmasıdır. Zira gözlemci durumundaki bireyler, aktörün davranışlarının özel bir kişilik çizgisinden ya da kişisel bir yatkınlıktan ileri geldiğini düşünmektedirler: Örneğin bir kişinin saldırgan davranışı, onun saldırgan olmasından ileri gelmektedir. Bu so... Devamı »»»
Jones ve McGillis Atıf Modeli « Modeller
Bu model, Jones ve Davis ile Kelley'in atıf modellerinin sentezi niteliğindedir. Jones ve McGillis (1976), Jones ve Davis'in atıf modelinde öngörüldüğü şekilde, aktöre bir niyet ve ardından bir dispozisyon yüklerken gözlemcinin dikkat ettiği hususları (eylemin özgül sonuçları, aktörün kapasitesi ve davranışına ilişkin bilgisi) kabul etmekle birlikte, bunlara ek olarak aktörün davranışı konusunda gözlemcinin beklentilerini de işe katmaktadırlar. Bu beklentiler aktörün aidiyet kategorisine ilişkin beklentiler ve şahsına ilişkin beklentilerdir. Bunların ilki, stereotipik beklentiler ile normatif... Devamı »»»
Kelley'in Atıf Modeli « Modeller
Kelley'in 'küp modeli' de denilen atıf modeli, atıf sürecini Heider'ın perspektifinden (sonuçlardan nedenleri çıkarma) ele alan teorilerden biridir. Kelley'e göre (1967, 1972), atıf süreci motivasyonel bir nitelik taşır, zira bireyler, çevrenin nedensel yapısına bilişsel olarak hakim olmaya çaba gösterirler. Kelley'e göre, çevresini anlamaya çalışan birey, esas olarak iç ve dış olmak üzere iki tür atıf arasında tercihte bulunabilir. Örneğin bireyin bir tiyatro oyununa gitmesi, tiyatro için özel merakı olmasına veya bizzat bu oyunun bir özelliğine bağlanabilir; birinci halde içsel bir atıf, ik... Devamı »»»
Matematiksel İzlenim Modeli « Modeller
Matematiksel izlenim modeli, bir diğer adıyla 'toplama alma modeli', izlenimlerin oluşumu konusunda Asch (1946) tarafından ortaya atılmış ve Anderson (1974) tarafından geliştirilmiş bir modeldir. Bu modelde bir kişi hakkındaki genel izlenimimiz, o kişinin özelliklerinin matematiksel fonksiyonudur. Anderson'a göre, bu izlenim, kişinin tartılı, yani ağırlık katsayısı bağlanmış özelliklerinin değer ortalamasının (weighted averaging) fonksiyonudur. Burada ağırlık katsayısı her bir özelliğin birey tarafından algılanan önemidir. Leyens'in verdiği iki örnekle somutlaştıralım: Bir firma yöneticisi,... Devamı »»»
Motivasyonel İzlenim Modeli « Modeller
Bu model, izlenim oluşumu konusunda, hedef hakkında kategori veya şemaya dayalı süreçler ile hedefin özelliklerine dayalı süreçlerden hangisinin kullanıldığı sorusuna getirilen açıklamalardan biridir (Fiske ve Taylor, 1991). Bu anlamda, İzlenimde Süreçsel Süreklilik Modeli ve İki Süreçli İzlenim Modelinin bir açıklaması ya da bir alt modeli olarak nitelendirilebilir. Buna göre, izlenim oluşumunda, algılayanın hedefle ilgili amaçlan ve durumun özellikleri de önemlidir. Algılayanın motivasyonları ve durumun özellikleri değiştikçe, kategori/şema bilgisi veya hedefin kişisel özelliklerine ilişkin... Devamı »»»
Palo Alto İletişim Modeli « Modeller
1940'lı yıllarda çeşitli sosyal bilim dallarında etkili olan sibernetik, psikoloji alanında da yankı bulmuş ve Bateson, Don Jackson'la birlikte II. Dünya Savaşı'nın ardından Palo Alto'da Mental Research Institute'u kurarak sibernetik kavramları, kişiler arası iletişim alanına uyarlamıştır. Enstitü bünyesinde toplanan araştırmacılar Palo Alto Ekolü adı altında tanınmıştır. Ekol daha sonra Watzlawick'in katılımıyla psikiyatriye doğru yönelmiştir. Palo Alto İletişim Modeli, bu ekolün, sistem yaklaşımından esinlenen iletişim teorisidir. Bu nedenle, 'sistemik iletişim modeli' olarak da anılır. Bun... Devamı »»»
Sibernetik İletişim Modeli « Modeller
Bu model, Wiener'ın (1947) çalışmalarından doğan sibernetik (cybernetics) kavramının, Moles (1971) tarafından iletişim alanına uyarlanmasına dayanmaktadır. 'Hayvan veya makinelerde, kendi kendini kontrol edebilen karmaşık sistemler teorisi' olarak tanımlanan sibernetik teori, çeşitli dilleri, kodları ve sinyalleri kapsayan belirli bir enformasyon anlayışı taşımaktadır. Buna göre tüm enformasyonlar, genellikle bir dilin öğeleri tarafından oluşan bir taşıyıcıya sahiptirler. Söz konusu dil öğeleri sözcükler ve bunlar da bir takım sinyal veya göstergelerden oluşurlar. İletişimin incelenmesi, ilet... Devamı »»»
Spinozacı İnanç Modeli « Modeller
İnançlar konusunda yaygın olan klasik Dekartçı görüş, bireyin kendisine gelen enformasyonları aldığında öncelikle, bunların anlamını anladığını ve sonra doğru veya yanlış olduklarına karar verdiğini varsaymaktadır. Buna karşılık Gilbert ve ark. (1990; 1993) tarafından ortaya atılan ve Spinozacı model olarak anılan inanç modeli, bir enformasyonun (veya bir cümlenin) anlaşılmasının, bu enformasyonun doğru olarak kabulünü içermektedir. Bu enformasyon, ancak daha sonra ve büyük bilişsel çabalarla atılabilmektedir. İnsan, bir enformasyonu değerlendirmek bakımından bilişsel kapasite ve kaynaklarınd... Devamı »»»